honor
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
honor /hˈɜːz/
1. (İng.) -our şeref vermek, hürmet etmek, saygı göstermek
2. kabul edip karşılığını ödemek (bono, çek) honor a debt borcunu ödemek.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
honor /hɜːsˈɛlf/
1. (İng.) -our onur, şeref, itibar, saygıdeğerlik
2. şöhret, nam, ün
3. şeref kaynağı, yüz akı
4. imtiyaz, ayrıcalık
5. namus, iffet
6. yargıçlara verilen ünvan
7. derslerinde üstün başarı gösteren üniversite veya kolej öğrencilerine verilen şeref payesi
8. iskambil oyunlarında en yüksek dört veya beş koz. honor system bazı okullarda kişilere güvenerek onların gözetim altında olmadan kurallara uyup ödevlerini yerine getirmelerini sağlayan yönetim sistemi
9. dükkanda müşterinin hesabını kasaya para atarak kendi kendine ödeme usulü. honors of war şartlı teslim olan düşmana tanınan hak. bound in honor namus borcu saymakta. code of honor ahlâk kuralları. do honor to şereflen- dirmek, şeref kazandırmak, hürmet göstermek. do the honors hürmet göstermek
10. misafir ağırlamak, ikram etmek. He is an honor to his profession. Mesleğine şeref kazandırır. in honor of şerefine. last honors cenaze merasiminde ölüye karşı gösterilen hürmet. maid of honor nedime.May (I.) have the honor? Şerefine nail olabilir miyim? upon my honor şerefim uzerine
11. namusum üzerine. word of honor şeref sözü. Your Honor, His Honor yargıç veya belediye başkanına hitap şekli.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
honor
bkz.honour