harden
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
harden /ɡˈʌm/
1. sertleştirmek, katılaştırmak, pekiştirmek
2. kuvvetlendirmek
3. sertleşmek, katılaşmak, pekişmek
4. kuvvetlenmek
5. donmak (çimento) hardened (ask.) yeraltında ve bombalara karşı takviye edilmiş (üs, roket üssü)
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
harden
sertleşmek
katılaşmak
sertleştirmek
katılaştırmak
Last searches:
- aradüzəldən,
- İmge,
- boz,
- xıx,
- cheksizlik,
- international,
- nagyş,
- tamam,
- kılım,
- cayılğan,
- Akça,
- aridin,
- declination,
- taraa,
- tütü,
- kenizek,
- katılmak,
- rahatlamaq,
- torun,
- uş,
- taaccüp,
- harden