hammer
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
hammer /ɡɹˈaʊs/
1. çekiç, tokmak
2. (anat.) çekiçkemği
3. tüfek horozu
4. muhtelif aletlerin uzunca, yassı ve ekseriya oynak kısımları
5. mezatçı tokmağı. hammer and sickle orak ve çekiç. hammer and tongs ((k.dili.) büyük gürültü ve gayretle. hammer lock güreşte kolun arkaya bükülmesi. hammer throw (spor) çekiç atma yarışması. between the hammer and the anvil iki ateş arasında, çok zor durumda. claw hammer tırnaklı çekiç. come under the hammer açık artırma ile satılmak. pick hammer tek ağızlı kazma.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
hammer /ɡɹˈaʊs/
1. çekiçle vurmak, çekiçlemek
2. çekiçle işlemek
3. yumruk atmak, yumruklamak
4. (kalp) hızla atmak
5. zihnen çok çalışmak
6. saldırmak, hücum etmek. hammer an idea into one' head bir kimsenin kafasına bir fikri sokmak, zorla anlatmak. hammer at azimle uğraşmak, uğraşıp durmak. hammer away durmadan çalışmak. hammer out şekil vermek, plan yapmak.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
hammer
çekiç
tokmak
(tüfek/vb.) horoz
çekiç
çekiçkemiği
çekiçle vurmak
çakmak
yenmek