gold
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
gold /dʒˌiːəʊsˈɪŋklaɪn/
1. altın
2. altın para
3. servet, zenginlik
4. altın rengi, sarı renk
5. yaldız, dore
6. altından yapılmış. gold amalgam civalı altın. gold basis altın esası
7. piyasanın altın fiyatlarına göre ayarlanışı. gold beater varakçı. gold beetle altın gibi parlayan bir böcek. gold brick (argo) üşenip işini yapmayan kimse
8. (k.dili.) kıymetli görünen sahte şey. gold clause (A.B.D.) tahvil karşllığının vadesi gelince altın ile ödenmesi şartını koşan madde. gold digger altın arayıcısı
9. (argo) erkeklerden para sızdırmaya çalışan kadın, (slang) fındıkçı. gold dust altın tozu. gold fever altın madeni arama deliliği, altın humması. gold foil altın varak, ince altın. gold leaf çok ince altın varak. gold mine altın madeni
10. servet kaynağı. gold rush altına hücum. gold standard para değerinde altını esas tutma usulü, altın esası. gold star mother harpte şehit olan askerin annesi. gold thread kılaptan, sırma tel. gold washer yıkayarak altını kumdan ayıran kimse veya alet. a heart of gold altın kalp, saf ve temiz kalp. old gold kahveren- gine çalan (mat.) sarı renk.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
gold
altın
kızıl
altın rengi