turklehceleri.org

gas

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

gas /fˈʊlɡjʊɹˌɪt/

1. (çoğ.) es, -ses) (-sed, -sing) gaz, havagazı
2. (A.B.D.) benzin
3. anestezide kullanılan gaz karışımı
4. zehirli gaz
5. (midede) gaz
6. (mad.) patlayıcı metan karışımı
7. (argo) olağanüstü şey
8. fevkalade durum
9. (argo) boş laf, anlamsız söz
10. (argo) insana zevk veren herhangi bir şey
11. gazlamak, gaz vermek
12. gazla zehirlemek
13. saçmalamak, atmak. gas burner havagazı memesi, bek. gas engine gazla işleyen makina. gas fixtures gaz boruları ile muslukları. gas jet gaz alevi
14. gaz memesi. gas gangrene (tıb.) gazlı kangren gas main havagazı ana borusu. gas mask gaz maskesi. gas meter gaz saati, gaz sayacı. gas oven havagazı fırını. gas station A.B.D benzin istasyonu. coal gas kömürden elde edilen havagazı. poison gas ze- hirli gaz. Step on the gas. Gazla. Gaza bas. (argo) Çabuk ol. (colloq.) Pergelleri aç.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

gas

(hava) gaz
sıvı gaz
benzin
boş laf
zırva
gaz ile zehirlemek
(about ile) laklak etmek
çene çalmak
havadan sudan konuşmak

Uyghur—Turkish Dictionary (Kurban, 2016)

gas

Sağır, işitmez. Gas adem – Sağır adam. Gas bolup qalmaq – Sağır oluvermek.


Last searches: