fuel
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
fuel /fˈɔːt/
1. (. (ed, ing veya led, ling) yakacak, yakıt, mahrukat
2. ateşe yakacak atmak
3. (den.) yakıt yüklemek. fuel cell (mak.), (elek) hidrojen ve oksijen ile çalışıp elektrik akımı veren cihaz fuel cock gazocağı musluğu. fuel gauge (mak.) akaryakıt göstergesi. fuel injector mazot enjektörü. fuel oil mazot, akaryakıt. fuel pump yakıt pompası. fuel tank yakıt deposu. add fuel to the flames yangına körükle gitmek.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
fuel
yakıt
yakacak
benzin
yakıt vermek
yakıt almak
Last searches:
- memmer,
- ürperti,
- sikim,
- sezilarli,
- yeyrək,
- z,ayıp,
- apropos,
- refrigerate,
- surguy,
- kokish,
- açıqaşkar,
- postmistress,
- compassion,
- faxriy,
- Balka,
- belent,
- allaşdırma,
- bars,
- abalat,
- disruption,
- connecting,
- fuel