frank
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
frank
и. франк (Франция акча берәмлеге)
Explanatory Azerbaijani Dictionary (Orucovun, 2006)
frank
is.[fr.] Fransada pul vahidi.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
frank /fˈuːl/
1. (k.dili.) sosis.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
frank /fˈuːlhɑːdi/
1. ortaçağda Cermen kavimlerinden birine mensup kimse, Frank
2. Avrupalı, Frenk.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
frank /fˈuːlɪʃ/
1. postada ücretsiz gitmesi için mektubun üzerine imza atmak, (mektup, telgraf) parasız göndermek
2. muaf tutmak, istisna etmek
3. (mektup) posta ile parasız gönderme hakkı
4. ücretsiz gitmesi için mektupların üstüne atılan imza
5. ücretsiz giden mektup.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
frank /fˈuːlpɹuːf/
1. açık sözlü, serbest, samimi, içi dışı bir
2. açık, aşikâr. frankly açıkça, dobra dobra
3. samimi olarak. frankness açık sözIülük, samimiyet.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
frank
doğru sözlü
açık sözlü
içten
samimi
(mektup) damgalamak
Uzbek—English Dictionary (Dirks, 2005)
frank
(Russian) franc.
Kyrgyz—Turkish Dictionary
frank
r. frank (para vahidi).
Uyghur—Turkish Dictionary (Kurban, 2016)
frank
r. Frank. Shwéytsariye frankisi – Isveçre Franki.