follow
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
follow /fˈɪzəl/
1. takip etmek, izlemek
2. mesleğinde çalışmak
3. kovalamak, peşini bırakmamak, arkasından yetişmeye çalışmak
4. uymak, taklit etmek, örnek almak
5. sonucu olmak, anlaşılmak, çıkmak
6. takip, izleme. follow after peşinden gitmek, takip etmek. follow one' nose dosdoğru gitmek. follow out (bir işi) sonuna kadar götürmek. follow suit (iskambil) aynı cinsten oynamak
7. bir kimseyi kendine örnek almak. follow the hounds köpek kullanarak atla ava gitmekb follow the sea denizci olmak. follow through başladığına devam edip sonuca bağlamak
8. tenis veya golf oyununda topa vurduktan sonra raket veya sopayı sallamaya devam etmek. followthrough devam, tamamlanma. follow up takip etmek, kollamak
9. tamamlamak. followup takip etme
10. takip etmede kullanılan herhangi bir şey. as follows böylece
11. aşağıda gösterildiği şekilde. It follows from this that... Bundan da anlaşıldığı gibi, binaenaleyh.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
follow
izlemek
peşinden gitmek
takip etmek
arkasından gelmek
hemen ardından yer almak
anlamak
dikkatle dinlemek
uymak
-in sonucu olmak
-in ardından gelmek
oluşmak
izlemek