fog
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
fog /fˈɪstɪk/
1. (ged, ging) sis, duman
2. (foto.) donukluk
3. bunaklık
4. sisle kaplamak, karartmak
5. sisle dolmak, sis basmak: (foto.) belirsiz olmak, donuklaşmak
6. bunamak. fog bank (meteor) uzaktan özellikle denizde görülen sis, sis yığını. fogbound sis yüzünden beklemek mecburiyetinde olan. fogbow (meteor) bazen sisli havalarda görülen beyaz veya sarımtırak gökkuşağı. foghorn sis düdüğü.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
fog /fˈɪstɪkˌʌfs/
1. ot biçiminden sonraki yeni sürgün.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
fog
sis
çen
sislemek
sislenmek
(gözlük/vb.) buğulanmak
şaşırtmak
kafasını karıştırmak