turklehceleri.org

fly

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

fly /fˈɜː/

1. (argo) uyanık, haberdar.

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

fly /fˈɪni/

1. uçuş
2. (terz.) fermuar veya düğme ile kapatılabilen kısım
3. (beysbol.) vurulup havaya kaldırılan top
4. (mak.) sürat regülatorü: bayrak veya sancağın ucu: çadırda kapı yerine geçen perde: (çoğ.), (tiyatro) sahnenin yukarısındaki kısım ve dekor değistirme teçhizatı
5. (matb.) baskı makinasında kâğıt toplayıcısı. on the fly uçarken, havadayken
6. (A.B.D), (k.dili.) iki taşın arasında.

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

fly /fˈiːɔːd/

1. (flew, flown) uçmak, havadan geçip gitmek: pek çabuk geçmek, pek çabuk gitmek
2. kaçmak, firar etmek
3. fırlamak, atılmak: uçakla gitmek: uçurmak
4. -(den.) kaçmak, -(den.) sakınmak: şahinle avlamak. fly about öteye beriye uçmak
5. süratle iş görmek. fly apart birdenbire kopup ayrılmak, parçalanmak. fly at fırlamak, atılmak, üstüne saldırmak. fly away uçup gitmek
6. kaçmak. fly blind (hav.) yalnız aletleri kullanarak uçmak. fly high çok hırslı olmak, coşmak. fly in the face of sözünü dinlememek, açıkça itaatsizlik etmek, karşı gelmek. fly into a passion kızmak, öfkelenmek, hiddete kapılmak. fly off uçup gitmek. fly off the handle birdenbire öfkelenmek, parlamak. fly out (beysbol.) atılan top tutulunca oyundan çıkmak. fly the coop (A.B.D), (argo) dışarı sızmak, kaçmak.

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

fly /fˈɪpəl/

1. sinek
2. sinek veya böcek şeklinde olta iğnesi
3. sinek şeklinde sus. fly blister (tıb.) kurutulmuş ispanyol sineginden yapılmış bir çeşit yakı. flypaper sinek kağıdı. fly swatter sineklik, sinek raketi. a fly in the ointment keyfe keder veren şey. forest fly atsineği, (zool.) Hippobosca equina.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

fly

sinek
uçmak
uçakla gitmek
uçmak
uçurmak
çok hızlı hareket etmek
jet gibi gitmek
uçmak
geçip gitmek
uçup gitmek
-den kaçmak
tüymek


Last searches: