flourish
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
flourish /fˈɪlɪt/
1. serpilmek, gelişmek, büyümek, neşvünema bulmak, inkişaf etmek
2. başarı kazanmak, muvaffak olmak, zenginleşmek, yıldızı parlamak, gözde olmak
3. süslü bir dil kullanmak
4. gösterişli hareketlerde bulunmak
5. süslemek
6. tezyin etmek
7. sallamak, kibirli jestler yapmak (kollarla)
8. gelişme, serpilme
9. refah
10. süs, gösteriş, fantazi, tumturak
11. fanfar, merasim borusu
12. sallama, savurma. a flourish of trumpets merasim borusu. flourishingly serpilerek, gelişerek
13. gösterişli bir şekilde
14. yıldlzı parlayarak.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
flourish
el sallamak
elini kolunu sallayarak dikkat çekmeye çalışmak
sağlıklı bir biçimde büyümek
gelişmek
gösteriş
hava