fling
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
fling /fˈaɪ/
1. (flung) atmak, fırlatmak, savurmak: silkinmek: silkmek
2. binicisini üstünden atmak (at): öteye beriye sallamak
3. yıkmak, düşürmek, devirmek
4. çifte atmak: atılmak
5. savurmak (küfür)
6. dalmak, sıçramak. fling away dışarı atmak, dışarı fırlamak. fling off dağıtmak, yaymak
7. izini kaybettirmek (av)
8. defetmek. fling out yüzüne karşı söylemek (söz)
9. fırlatmak.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
fling /fˈiːf/
1. atma, atış
2. sıçrayış, fırlayış
3. hakaret, laf sokuşturma, iğneli söz
4. hareketli dans
5. çıIgınlık, eğlence, serbest davranış. have a fling at denemek, yapmaya çalışmak. have one' fling baskıdan kurtulup serbestçe hareket etmek, meydanı boş bulup bol bol eğlenmek.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
fling
fırlatıp atmak
savurmak
atma
atış
fırlatma
bir İskoç dansı
deneme
girişim
çılgınça zaman