turklehceleri.org

figure

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

figure /fˈɔːn/

1. hesaplamak
2. tasvir etmek, resmetmek
3. şekil çizerek göstermek
4. desenlerle süslemek
5. hayalen canlandırmak
6. mecaz yoluyla ifade etmek
7. (k.dili.) düşünmek
8. (müz.) süslemek
9. görünmek. figure on (k.dili.) güvenmek, hesaba katmak, dayanmak. figure out hesaplamak, düşünmek. figure up hesap etmek, toplama yapmak.

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

figure /fˈɒlti/

1. rakam, numara, adet
2. değer, fiyat
3. vücut yapısı, endam, boybos
4. yüz, çehre, sima, gösteriş, görünüş
5. hal, tavır
6. şahsiyet, şahıs, resim, suret
7. (geom.) şekil
8. (edeb.) mecaz, istiare
9. dansta figür. figure dancer figür yapan dansör veya dansöz. figurehead sözde mevki sahibi, gerçek yetki sahibi olmayan kimse
10. (den.) gemi aslanı gibi oyma süs. figure of speech mecaz, kinaye. figure skating figür yaparak paten kayma. at a low figure ucuz fiyata. income in five figures beş rakamlı gelir. keep one' figure şişmanlamamak, kilo almamak, vucudunu iyi muhafaza etmek.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

figure

biçim
şekil
figür
beden yapısı
boy
pos
endam
sayı
rakam
önemli kişi
şahsiyet
sanmak
inanmak
saymak
olarak yer almak


Last searches: