turklehceleri.org

fan

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

fan /ˈɛkspɔːt/

1. (ned, ning) hava vermek, yelpazelemek
2. savurmak
3. esmek, serinletmek
4. rüzgârın önüne katılmış gibi yavaş yavaş hareket etmek
5. yelpaze gibi açılmak
6. (beysbol) vuruş olmadığı için oyunu kaybetmek. fanthe flames kışkırtmak, tahrik etmek, körüklemek.

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

fan /ɛkspˈəʊz/

1. (h. dili) hayran veya düşkün kimse, meraklı kimse. sport fan (spor) tiryakisi .movie fan sinema meraklısı.

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

fan /ɛkspˈəʊz/

1. yelpaze
2. pervane, pervane kanadı
3. vantilatör
4. yelpaze şeklindeki herhangi bir şey, yeldeğirmeninin iri kanatlarını rüzgâr yönünde tutmaya mahsus arka kanat. fanlight (mim.) kapı üstündeki açık yelpaze şeklinde pencere fantail yelpaze kuyruklu kuş
5. böyle kuyruğu olan güvercin
6. yelpaze kuyruklu akvaryum balığı
7. geminin kıçı. fan tracery yelpaze şeklîndeki kemer süsü. fan vaulting yelpaze şeklîndeki kemer. electric fan vantilator. exhaust fan aspirator.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

fan

yelpaze
pervane
yelletke
vantilatör
yelpazelemek
yellenmek
(out ile) yayılmak
hayran

Uzbek—English Dictionary (Dirks, 2005)

fan

(Arabic) science.


Last searches: