dıbırdatmak
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
dıbırdatmak
koşturmak, tepindirmek. Ol atın dıbırdatıb ketdi: o atını koşturup gitti, ayaklarıñ dıbırdatıb cürüme!: ayaklarını yere vurarak yürüme!, oğarıdağılanı ayak dıbırdathanları eşitiledi: yukarıdakilerin ayak sesleri duyuluyor.
Last searches:
- sıg,
- tənzif,
- tulip,
- Uz,
- fedakar,
- predominant,
- armon,
- sergoppan,
- amanat,
- seyahatname,
- farreaching,
- İmalathane,
- Many,
- kvartal,
- belen,
- supervisor,
- ilgiç,
- Tan,
- referent,
- ehemiyet,
- Könük,
- dıbırdatmak