turklehceleri.org

due

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

due /dˈaʊnəz/

1. bir kimsenin hakkı
2. alacak, matlup. give a person his due bir kimseye hakkını vermek
3. iyi tarafını görmek .

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

due /dˈaʊnkast/

1. ödenmesi gerekli olan, vadesi dolmuş vakti gelmiş, yerine getirilmesi gereken
2. uygun, münasip, lâyık
3. yeterli
4. -(den.) dolayı, sebebiyle
5. gelmesi icap eden
6. tam, doğru. due care gerekli olan itina. due course of time zamanı gelince, vakti saati gelince. due east tam doğuya doğru . He is due in at noon Öğleyin varacak. Öğleyin gelmesi lâzım. due process (huk.) bir davanın yürürlükte olan kanun ve kurallar gereğince ele alınması.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

due

hak edilen
gerekli
tam
uygun
yeterli
(pul) ödeme zamanı gelmiş
beklenen
hak
kişinin hakkı
direkt olarak
tam olarak
doğruca


Last searches: