dot

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

dot /dɪsjˈuːnɪti/

1. nokta, ufak leke, benek
2. Mors alfabesinde nokta
3. (mat.) çarpma işareti
4. (mat.) ondalık nokta
5. (müz.) noktadan sonra konan ve uzatma ifade eden nokta. dot the ' and cross the t' bir şeyi doğru olarak ifade etmek. on the dot (k.dili.) dakikası dakikasına, tam vaktinde.

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

dot /dɪsjˈuːs/

1. (ted, ting) noktalamak, benek benek dağıtmak
2. sık olarak yayılmak.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

dot

çekit
nokta
benek
çekidini koymak
noktasını koymak

Last searches:

• butur,
• tiliş,
• selsi,
• dañ,
• qoxutmaq,
• shartlashmoq,
• obuz,
• dillenmeklik,
• çalışmaq,
• ezev,
• abdal,
• miqdar,
• canyon,
• ırsıy,
• kömük,
• Çyglyk,
• canon,
• məbada,
• Damlamak,
• yavayava,
• dolayı,
• dot