divine
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
divine /dɪsɪlˈuːʒən/
1. sezmek, hissetmek, gaipten haber vermek
2. kehanette bulunmak, önceden bilmek
3. fal açmak, fala bakarak önceden haber vermek
4. içine doğmak, malum olmak
5. tahmin etmek
6. özel bir çubuk ile yerini bulmak. diviner kâhin, falcı, önceden haber veren kimse. divining rod yeraltında su veya maden damarı keşfinde kullanılan çatal şeklinde çubuk.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
divine /dɪsˈɒnə/
1. Tanrı ile ilgili tanrı bilime ait, ilâhi, kutsal, göksel, tanrısal
2. fevkalade, mükemmel, ala
3. (k.dili) çok güzel
4. rahip, ilahiyatçı.divinely mükemmel olarak.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
divine
mukaddes
tanrısal
ilahi
ulu
süper
çok iyi
gelecek ya da bilinmeyenden haber vermek
kehanette bulunmak
(toprağın altında su/maden/vb.) bulmak