distress
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
distress /dɪskɹˈɛdɪtəbəl/
1. dert, sıkıntı, üzüntü, keder, ıstırap, tehlike
2. (huk.) borca karşllık eşyaya el konulması, haciz
3. keder vermek, ıstırap çektirmek, sıkıntı vermek, sıkmak, felakete sürüklemek
4. (huk.) borca karşılık bir kimsenin eşyasına el koymak. distressing keder verici, acıklı.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
distress
acı
ıstırap
üzüntü
sıkıntı
tehlike
üzmek
acı çektirmek
ıstırap vermek