cürüv
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
cürüv
yürüme, gitme, dolaşma, geçerli (olma), çalışma, yürüyüş. Sağatnı ~ü: saatin çalışması, sabiyni ~ü kalaydı?: çocuğun yürüyüşü nasıl?, kannı ~ü: kanın dolaşması, ~ü arivdu: yürüyüşü güzeldir, işge ~: işe gitme, bu ~den eki sağatda barallıkbız: bu yürüyüşle, (ancak) iki saatte gidebileceğiz.