crash
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
crash /kˈaʊntəɹɐtˌak/
1. şiddetli ses, gürültü, çatırtı
2. kaza
3. (tic.) borsada hisselerin birden düşmesi
4. iflâs, top atma
5. gürültü ile kırılmak, kırmak
6. (uçak) kaza geçirmek
7. parçalanmak, parçalamak, çökmek
8. (k.dili.) davetsiz olarak bir ziyafete katılmak. crash dive (denizaltı) birden dalma. crash-land (uçak) mecburi iniş yapmak. crash of thunder şiddetli gök gürültüsü. crash program çok acele olarak ve masraflar gözönüne alınmadan bitirilmesi istenilen bir proje. crash the gate, crash the dance (argo) biletsiz veya davetsiz girmek.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
crash /kˈaʊntəbˌaləns/
1. havlu ve perde yapımında kullanılan kaba bez.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
crash
(araba/vb.) gürültüyle çarpmak
çarptırmak
düşmek
düşürmek
iflas etmek
top atmak
paldır küldür gitmek/hareket etmek
çatırtı
gürültü
(uçak/otomobil/vb.) kaza
batkı
iflas
acele
ivedi
hızlı
hızlandırılmış
Last searches:
- kəkəmək,
- ordination,
- paza,
- reminiscence,
- Serin,
- küylü,
- pahalılaşmak,
- ova,
- tale,
- ÇYM,
- civildəmək,
- ibermeklik,
- arabalık,
- çyraý,
- katır,
- paça,
- lümə,
- Time,
- xasıs,
- obey,
- chillali,
- crash