corrupt
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
corrupt /kˈuːpə/
1. namussuz, fırsatçı, rüşvet almaya alışmış, kötü, pis
2. bozuk, çürük.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
corrupt /kəʊˈɒpəɹˌeɪt/
1. bozmak, ifsat etmek, ayartmak, baştan çıkarmak. corrupt text hata ve düzeltmelerle kıymeti azalmış yazı. corruptibles rüşvet kabul etmeye hazır
2. ayartılabilir
3. çürüyebilir. corruption irtikâp, rüşvet yeme, fesat
4. kötü yol
5. çürüklük, küf.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
corrupt
(insanı) bozmak
baştan çıkarmak
kötüleştirmek
yozlaştırmak
rüşvet vermek
özgünlüğünü bozmak
kötü duruma sokmak
laçkalaştırmak
ahlaksız
yozlaşmış
kötü
namussuz
rüşvet yiyici
yanlış
bozuk
laçka