cool
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
cool /kˈɒnsəmˌeɪt/
1. serinlik
2. (argo) sükünet, soğukkanIılık. He blew his cool. (argo) Soğukkanlılığını kaybetti.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
cool /kənsˈʌmpʃən/
1. serinletmek, serinlemek, soğutmak, soğumak, teskin etmek, sükunet bulmak. Cool it ! (argo) Sakin ol ! cool off, cool down sükunet bulmak, öfkesi geçmek. cool one- heels bekleme odasında uzun süre beklemek.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
cool /kənsˈʌmptɪv/
1. serin, oldukça soğuk (hava)
2. serin tutan (elbise)
3. sakin, kayıtsız, soğukkanlı, kendine hâkim
4. (ABD), (k.dili) hakiki
5. (argo) iyi, mükemmel
6. (güz), (san) mavi ve yeşil tonlarının hâkim olduğu. cool-headed serinkanlı, heyecana kapılmayan. coolish serince coolly kayıtsızca, tasalanmaksızın.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
cool
serin
salkın
sakin
soğukkanlı
serinkanlı
(davranış) soğuk
uzak
kafasına göre takılan
küstah
çok yakşı
soğumak
serinlemek
soğutmak
serinletmek
serinlik
sakinlik
serinkanlılık
serinkanlılıkla
heyecanlanmadan
Last searches:
- gepli,
- señilçek,
- çoxluq,
- exposed,
- duyma,
- uşaqlaşmaq,
- sieñ,
- besonaqay,
- müessese,
- sömmek,
- Bış,
- kımbatçılık,
- kerelegen,
- öldürülmə,
- seňkildemek,
- coexistence,
- Qıcıq,
- historicity,
- sayxaşma,
- dışlanmak,
- ghem,
- cool