cold
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
cold /kˈəʊti/
1. soğuk
2. üşümüş
3. soğumuş, öImüş
4. nesnel
5. (A.B.D.), (k.dili) baygın, şuursuz
6. bayat
7. (k.dili) (saklambaçta) uzak
8. donuk (renk)
9. (argo) tamamıyle, kesin olarak
10. hazırlıksız olarak
11. soğukluk
12. üşüme
13. nezle, soğuk algınlığı
14. donma noktası altındaki derece
15. düşük ısı. cold feet (k.dili) cesaretsizlik, korkaklık. throw eold water on (an idea) (bir fikri) çürütmek. out in the eold açıkta kalmış
16. kasten açıkta bırakılmış. eateh eold, take eold nezle olmak. know something eold bir şeyi ezbere bilmek. enter an exam eold hazırlıksız olarak sınava girmek. It leaves me cold. Beni etkilemiyor. Bana vız gelir. in cold blood soğukkanlılıkla. coldly soğuk olarak
17. sertlikle coldness soğukluk.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
cold
soğuk
soğuk
itici
üşümüş
frijit
soğuk
soğuk hava
soğuk
soğuk algınlığı