chop
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
chop /ʃˈɛvi/
1. ağız, çene
2. ani ısırma
3. ağzı ile yakalamak
4. birdenbire söylemek.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
chop /tʃˈɪvi/
1. Hindistan'da mühür, mühürlü imtiyaz
2. birinci kalitede.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
chop /tʃˈuː/
1. (-ped, -ping) balta ile parçalara ayırmak
2. parçalamak
3. birdenbire ve şiddetle hareket etmek
4. birdenbire yön değiştirmek (rüzgar) chop up kıymak, doğramak
5. (odun) yarmak.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
chop /tʃˌaɪəɹəskjˈʊɹəʊ/
1. kesme işi, kesici darbe
2. pirzola
3. yarık, çatlak.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
chop
(balta/vb.ile) kesmek
yarmak
kıymak
doğramak
dilmek
(plan/vb.) baltalamak
(balta/vb.) vuruşu
vuruş
darbe
(deniz) çırpıntı
pirzola
külbastı
damga
mühür
kalite
derece
aynı kalitede mallar
çene
Uzbek—English Dictionary (Dirks, 2005)
chop
(Persian) ~ qil-/Et- to print, to publish.chopag'on coll.fleet-footed; racer.
Uzbek—English Dictionary (Dirks, 2005)
cho'p
(Persian) stick; grass, hay, fodder. ~ bo'lib ket-/~ tushdi to grow cold (relations, conversation). ~dan hadik ol- to be afraid of the least little thing. u erdagi ~ni bu yerga olib qo'ymaydi lazy as can be.