charm
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
charm /tʃˈeə/
1. cazibe, çekicilik
2. tılsım, zincirin ucuna takılan sallantı
3. muska
4. buyu, tılsımlı bir cümle veya duanın okunması. charmless cazibesiz.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
charm /tʃˈeəmən/
1. cezbetmek, büyülemek, meftun etmek
2. sihirli bir güçle korumak
3. büyüleyici olmak, çekici olmak, teshir etmek. charm away büyüleyici bir tesirle (istenilmeyen bir şeyi) kovalamak. charmed life tehlikeden uzak bir hayat. (I.) am charmed Memnun oldum.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
charm
çekicilik
alım
cazibe
nazarlık
muska
büyü
sihir
hayran bırakmak
büyülemek
cezbetmek
korumak
Uzbek—English Dictionary (Dirks, 2005)
charm
(Persian) tough, thick leather; sole leather. yuziga ~ qopla- to put aside one's principles.