turklehceleri.org

charge

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

charge /sˌiːdʒˈiː/

1. yüklemek, tahmil etmek
2. doldurmak (tüfek, top, ocak vb)
3. doyurmak
4. (havayı) gerginleştirmek
5. (elek.) şarj etmek
6. emretmek, vazifelendirmek, itham etmek, mesul tutmak
7. mükellef addetmek
8. fiyat talep etmek
9. hücum etmek, hamle yapmak, saldırmak
10. hesaba kaydetmek, geçirmek
11. emir verilince yere yatmak (köpek) charge off gözden çıkarmak
12. elden çıkarmak. charge with yüklemek
13. suçlamak
14. borçlandırmak.

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

charge /sˌiːdʒˌiːˈeɪtʃ/

1. yük, hamule
2. bir atışta kullanılan patlayıcı madde miktarı
3. görev, vazife
4. idare, nezaret, bakım
5. emanet
6. mesuliyet
7. itham, yükümleme
8. masraf, fiyat
9. ücret
10. vergi, rüsum, harç
11. (emir), hücum, hamle, saldırı
12. borç
13. (elek.) şarj. charge account mağazada açık hesap. charge plate veresiye alışverişte gösterilen kağıt. in charge nezaret altında
14. amir, buyuran kimse. in charse of ile yükümlü
15. yönetici vasfında. take charge of mesuliyetini üzerine almak.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

charge

fiyat istemek
(birinin borcuna) kaydetmek
(hesabına) yazmak
saldırmak
hücum etmek
atılmak
görevlendirmek
buyurmak
tenbihlemek
suçlamak
şarj etmek
doldurmak
dolmak
istenen/ödenen fiyat
vergin
bakım
denetim
sorumluluk
sorumlu kimse
görev
sorumluluk
emir
buyruk
talimat
suçlama
itham
saldırı
patlayıcı miktarı
şarj


Last searches: