calçı
Kyrgyz—Turkish Dictionary
calçı
I, ücretle çalışan işçi, ırgat.
II, murada ermek ; gerek olanı ele geçirmek; bözçü bözgö calçıbayt ats. : kunduracıda çizme yok (harfiyen : bez dokuyanın bezi yok) .
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
calçı
ücretli, yanaşma, bekâr, ırgat. Çalkı ~: orak ırgatı, ~ bolmak: yanaşmak, ırgat olmak, men seni ~ıñmamı?: ben senin ırgatın mıyım?, ~nı bolcalı cetse, suv çelekni eşikden uzatır: bekârın günü gelirse, su kovasını kapıdan uzatır (a.s.), ~nı calın ber da canın al (as.): ırgatın ücretini ver de canını al.