by
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
by /bˈɜːðən/
1. yakın
2. bir kenara. go by geçip gitmek. Iay by biriktirmek, yığmak. put by ilerisi için saklamak. by and by çok geçme(den.) by and large genellikle. Can you dropby tonight? Bu gece bize uğrar mısın?
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
by /bˈɜːtən/
1. asıl gayeden uzak ifade veya fikir
2. ilâve edilen veya ikinci derecede önemli olan şey.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
by /bʊɹˈʊndi/
1. (edat) yanında, yakınında, nezdinde
2. yakınından, yanından
3. ile, vasıtasıyla
4. (-(den.), tarafından
5. kadar
6. göre
7. hakkında, hakkı için. by and by ileride, yavaş yavaş. by and large genellikle, genel olarak. by oneself yalnız, kendi kendine. by the way ha aklıma gelmişken day by day günden güne. six by nine altıya dokuz (ebadında)
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
by
geçerek
geçip
yakında
(edat) yanında
yakınında
tarafından
yoluyla