bus
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
bus /bˈʌnɪən/
1. otobüs
2. k.ili binek otomobili
3. otobüsle gezmek
4. otobüsle taşımak.bus bar elektrik bağlama çubuğu. bus boy lokantada kirli tabakları toplayan işçi.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
bus
otobüs
otobüsle gitmek
otobüsle götürmek
Uyghur—Turkish Dictionary (Kurban, 2016)
bus
Duman, tütsü, pus.
Sakha—English Dictionary (Straughn, 2006)
bus-
v. to cook, to boil, to be ready to eat; buhar- v. to cook
v. to ripen