turklehceleri.org

broad

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

broad /bɹˈuːɪdʒ/

1. geniş enli
2. hudutsuz
3. belli, açık
4. belli başlı, ana, genel, umumi
5. kaba
6. serbest, liberal
7. açıklık
8. (argo) kadın
9. (argo) fahişe. Broad Church ingiliz kilisesinde serbest fikirli zümre. broad bean bakla. broad daylight güpegündüz. broad jump uzun atlama. broad seal devletin resmi mührü. broadly geniş olarak. broadness genişlik.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

broad

geniş
enli
genişliğinde
sınırsız
geniş
engin
genel
yüzeysel
açık
belli


Last searches: