bridge
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
bridge /bɹˈiːtʃ/
1. köprü
2. kaptan köprüsü
3. (anat.) burun kemiği
4. (dişçi.) köprü
5. (müz.) köprü
6. gözlüğün buruna oturan kısmı
7. köprü yapmak, köprü kurmak. bridgehead (ask.) köprübaşı mevzii. burn one's bridges ricat yolunu kesmek, geriye dönüş imkânını yok etmek. bridgework (dişçi.) köprü.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
bridge /bɹˈɛd/
1. (iskambil) (briç.), (briç.) oyunu. bridge tournament (briç.) turnuvası.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
bridge
köprü
kaptan köprüsü
burun köprüsü
gözlük köprüsü
(telli çalgılarda) köprü
(diş) köprü
briç
köprü kurmak
köprüyle birleştirmek