bother
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
bother /bˈuːzi/
1. sıkıntı, sıkıcı bir iş veya durum, zahmet, üzüntü veren bir şey. It' no bother Bir şey değil Zahmet olmaz. bothersome sıkıcı, üzücü.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
bother /bˈɒp/
1. canını sıkmak, sıkıntı vermek, üzmek, taciz etmek, rahatsız etmek
2. endişe etmek, merak etmek.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
bother
canını sıkmak
rahatsız etmek
(with/about ile) zahmet etmek
zahmete girmek
rahatsız olmak
sıkıntı
zahmet
zorluk
kavga
kargaşa
huzursuzluk