border
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
border /bˈʊkɪʃ/
1. kenar
2. hudut, sınır
3. bir resim veya yazının etrafındaki süs. borderer sınırda oturan kimse. borderland sınır bölgesi. borderline sınır güçlükle ayırt edilebilen.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
border /bˈʊkkiːpə/
1. sınır koymak
2. sınır meydana getirmek
3. sınırdaş olmak, hemhudut olmak
4. benzemek, yakın olmak. border on sınır komşusu olmak
5. eğiliminde olmak.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
border
kenar
sınır
sınırlandırmak
sınır koymak
sınır olmak
ile ortak sınıra sahip olmak
sınırdaş olmak