turklehceleri.org

boom

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

boom /bˈɒŋɡəʊ/

1. top gibi derin ve kuvvetli bir ses çıkarmak, gürlemek
2. vızıldamak
3. hamle yapmak, acele hareket etmek
4. (A.B.D.) hızla büyümek, süratli bir gelişme kaydetmek (şehir, iş)
5. ileri gitmek, ilerlemek
6. hızla ilerleme veya yükselme (ticaret, iş, refah)
7. hamle
8. gürleme, uğultu, uzaktan gelen gürültü, derinden gelen ses
9. vızıltı (arı, böcek) boom town belli bir nedenle birdenbire zenginleşen ve genişleyen şehir. boom out kalın sesle bildirmek.

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

boom /bˈɒnəmˌiː/

1. (den.) seren, bumba, baston
2. akıntının kütükleri götürmemesi ve gemilerin seyrine engel olunması için set şeklinde konulmuş ve araları zincirli tomruk dizisi
3. bu sınırın içinde kalan bölge.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

boom

seren
gümbürtü
akarsuların iki yakasına gerilen ve geçişi önleyen kalın zincir
hızlı büyüme
artış
yükseliş
gümbürdemek
(önem/değer/vb.) hızlı biçimde artmak
çoğalmak
gelişmek
canlanmak


Last searches: