bold
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
bold /bˈɒb/
1. cesur, gözüpek
2. atılgan, cüretli
3. arsız, küstah
4. çarpıcı, göz alan
5. dik, sarp. boldface (matb.) siyah harfler. make bold to cesaret etmek, cüret etmek. boldly cesaretle. boldness cesaret, yüreklilik.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
bold
cesur
yürekli
gözüpek
atılgan
küstah
kaba
arsız
densiz
(görünüş) keskin hatlı
Last searches:
- hubble-bubble,
- rulon,
- kanar,
- keşakeş,
- astronomer,
- rahibe,
- mildly,
- kuyulma,
- antropoloji,
- helpful,
- muallo,
- reclaim,
- şaşır,
- camanka,
- liste,
- kosov,
- kalafaağız,
- kotarıv,
- familial,
- e'lon,
- socioeconomic,
- bold