bol
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
bol
I с. мул, күп; киң □ bol bol шактый күп, бик күп; bol bulamaç артык күп, буа буарлык
bolII и. эчемлек (махсус пыяла савытта ликер, шәраб, шифалы су, җиләк-җимеш суы кушып ясала)
Pure Turkish to Turkish (Kuleli)
bol
1. Bereketli
Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)
bol
Türkiye Türkçesi: bol
Azerbaycan Türkçesi: bol
Başkurt Türkçesi: mul
Kazak Türkçesi: mol
Kırgız Türkçesi: mol arbın
Özbek Türkçesi: mol tolä
Tatar Türkçesi: mul
Türkmen Türkçesi: bol
Uygur Türkçesi: mol
Rusça: polnıy izobil'nıy
Explanatory Azerbaijani Dictionary (Orucovun, 2006)
bol
sif. Çoxlu, son dərəcə çox, həddən artıq.Bol meyvə.Bol məhsul. Çayda bol su var. Bol süd verən inək. – Sentyabr ayı Bakıda əncirin, üzümün bol olan ayıdır. S.Rəhman. İndi babalarımızın “ilan mələyən” dedikləri çöllərə bol su axır. İ.Əfəndiyev. bol-bol zərf
1. Çox, çoxlu, artıq, həddən artıq. Məndən ona bol-bol salam söylə.
2. Artıqlaması ilə. Bu taxıl bizi bol-bol görər.
Azerbaijani Thesaurus to Turkish (Çakıroğlu, 2013)
bol
çox, artıq
{çok, fazla}
Pamukkale Azerbaijani to Turkish (ADT version)
bol
bol
Uzbek—English Dictionary (Dirks, 2005)
bol
s. asal. ~ari honeybee (s. so'zidan ~ tomadi said of one whose speech is pleasing or sweet.
Kyrgyz—Turkish Dictionary
bol-
1. olmak; olmaya başlamak; dönmek (bir halden diğer bir hale tahavvül etmek); vuku bulmak; husule gelmek, yapılmak; sen kayda bolduñ? : sen nerde idin? ; kim bolot? : kim oluyor?; saga emne boldu? : sana ne oldu?; dos bol- : ahbap olmak, dost olmak; ketkenine beç kün boldu : gideli beş gün oldu; bolso bolsun : peki, haydi öle olsun; bolso bolor : olabilir, bunda şaşılacak bir şey yok; siz men bolup : siz ve ben (biz ikimiz); okutuuçu bolup bir top bala : öğretmen bir çocukla beraber; direktor bolup iştegen : direktör, müdür sıfatiyle, müdür olarak çalıştı; kanday da bolso : nasıl olsa da; ne pahasına olursa olsun; kim da bolso : kim olursa olsun; kanday gana col menen bolbosun : ne gibi vasıta ile olursa olsun; ne pahasına olursa olsun; bolboso: eğer olmazsa, aksi takdirde; bolsoñ bolgondoy bol, bolbosoñ – koy! : yapacaksan yap, yapmıyacaksan, bırak! (girişme!); munuñ adam bolboyt : bunun adam olacağı yok; adam bolboy kal! : halbuki kendisi insan adı taşıyor! bolor iş boldu : olacak iş oldu (hiçbir çare yok);; bolboy koyboyt : mutlaka olacak, behemehal vukua gelecen; emneni oylop oturat boldu? : acaba, ne hakkında düşünüyor? ; emneden ciyirkendi boldu? : acaba neden iğrendi?; añgıça bolbodu : bu ise vâki olmadı; henüz bu vukua gelmemişken….; 2. maksada uygun, kâfi olmak; boldu! : yeter!, muvafık, mutabık!; bolot,erteñ keleyin : olur, yarın geleyim; bolbogon : uygunsuz, yolsuz, söz dinlemez; bolor ceri : son fiat; nihaî şart; bolor ceri – otuz som : son fiat – otuz rubledir; 3. şu veya bu kılıkta, şekilde gözükmek; körbögön bolup : görmezlikten gelerek; uktagan bolup : uyumuş gibi görünerek; 4. bitirmek, sonuna kadar ermek; okup bolduñbu? : okuyup bitirdin mi? ; üşüp boldum : adam akıllı üşüdüm; 5. muvaffakiyetli olmak; bolbodu : olmadı, çıkmadı; bolor bolbos nesre üçün barganım cok : olur olmaz şey için gitmedim; boş yere kendimi yormak istemedim; bolor bolbos işke taarınat : olur olmaz şeylerden güceniyor, alınıyor; bolor muzoo bogunan ats. : kendisinden bir mâna çıkacak buzağı, tersinden belli olur; 6. sebep olmak; uruştu küçötkön sen bolduñ : dövüşün şiddetlenmesine sen sebep oldun; 7. muvafakat etmek; aga bolbodu : buna kapılmadı, muvafakat etmedi, buna uymadı; zorluguña bolboymun : sen beni zorlukla ele alamazsın; 8. bol! : çabuk, tez!; 9. bolo! (önde gelen mahrutî şekille beraber) : ne iyi olurdu, (daha iyi olurdu) ; barsañ bolo! : gidersen iyi olur; 10. mak / mek eklerile bol fiili lüzum – gereklilik yahut niyet, kast ifade eder : kelmek boldu : gelmeye karar verdi; biz bermek bolduk : biz vermeye karar verdik; iş bolmok boldu : işin muvaffak olacağı anlaşılıyor; 11. uçu uuçu ekleriyle ve üçüncü şahsın hal ve istikbal zamanlariyle birlikte bol- fiili subjonctif ( iltizamî siyga ) şekli yapar; kelet boluçu : o gelirdi ; alat boluçumun : gelirdim; kelbeyt boluçu : gelmezdi.
Explanatory Turkmen Dictionary (Kyýasowa, 2016)
bol
syp. Köp, ýeterlik, gereginden artyk bolan. Giden meýdan ala-böle gawun-garpyzyň bol hasyly bilen gözüňi dokundyrýar (“Watan”).
‣Bol çöp köplenç, bir ýerde köp bolýan zat, bol zady. Obamyzyň bol çöpi gawun-garpyz.