boil
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
boil /bˈəʊtɪŋ/
1. kaynamak, kaynar gibi kabarmak veya köpürmek
2. öfkeden köpürmek, galeyana gelmek
3. haşlanmak, kaynar suda pişmek
4. kaynatmak, haşlamak
5. kaynama, kaynayış. boil away kaynayarak buharlaşıp yok olmak. boil down kaynayarak suyunu çekmek, özü kalana kadar kaynamak
6. kısaltmak, kısmak. boil over taşmak
7. öfke veya heyecanını bastıramamak, galeyana gelmek. boiling point sıvıların kaynama derecesi.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
boil /bˈəʊtləʊd/
1. (tıb.) çıban.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
boil
kaynatmak
haşlamak
kaynamak
haşlanmak
kaynama
kaynatma
kaynama çekidi
çıban