turklehceleri.org

bill

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

bill /baɪˈɛnɪəl/

1. gaga, ağız
2. gagalarım birbirine sürterek sevişmek, koklaşmak. bill and coo sevişip koklaşmak.

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

bill /bˈiə/

1. bir çeşit balta, keser
2. (den.) demirde tırnak ucu.

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

bill /bˈɪf/

1. fatura, hesap, kambiyo senedi, poliçe, tahvil
2. (A.B.D.) banknot, kâğıt para
3. kanun layihası tasarı
4. afiş
5. dilekçe (bilhassa mahkemeye verildiği zaman)
6. eğlence programı
7. (tiyatro veya konserde) basılı program
8. fatura çıkarmak
9. ilân etmek, afişe etmek
10. programa dahil etmek. bill broker kambiyo tellâlı, simsar. bill of entry gümrük beyannamesi, ithalât cetveli. bill of exception itiraz dilekçesi. bill of exchange kambiyo senedi, tahvil. bill of fare yemek listesi, menü. bill of health sağlık belgesi, sıhhat varakası. bill of lading konşimento, yükleme evrakı
11. manifesto. bill of rights insan hakları beyannamesi. bill of sale satış bordrosu, fatura. bills payable borç senetleri. bills receivable alacak senetleri. cash a bill çekin bedelini almak, çeki bozmak. fill the bill (k.dili) vazifesini hakkıyla başarmak. foot the bill (k.dili) parasını vermek. indorse a bill çeki ciro etmek.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

bill

kuş gagası
gaga
dimdik
denize uzanan kara parçası
burun
yasa tasarısı
hesap pusulası
hesap
fatura
afiş
ilan
el ilanı
kâğıt para
tahvil
korkunç
müthiş
yırtma
yırtılma


Last searches: