beam
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
beam /bˈeɪ/
1. kiriş, hatıl, putrel
2. direk, mertek
3. terazi kolu
4. araba veya saban oku
5. şua, Işın (radyo, güneş)
6. (den.) kemere
7. geyigin boynuz. kökü be on her beam ends (gemi) alabora olurcasına yana yatmak. on the beam doğru yönde
8. doğru, tam. off the beam doğru yönde olmayan
9. yanlış.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
beam /bˈeɪ/
1. yaymak, neşretmek
2. parlamak
3. yayılmak, intişar etmek
4. sevinç göstermek (yüz ifadesiyle) beaming parlak, 1şıl 1şıl, sevinçle parlayan (yüz) beamish sevinç gösteren beamy Isık saçan
5. (den.) orta kısmı geniş olan.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
beam
ışık
ışın
ışık demeti
tek yönde yollanan ünalgı dalgaları
sinyal
dalga
sevimli ve içten bakış
gülüş
kiriş
direk
kalas
ışıldamak
parlamak
biriktirmek
saklamak