basın
Turkish to Pure Turkish Dictionary (Kuleli, 2013)
basın
[Köken: Uydurukça] Basma söz
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
basın
и. пресса
Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)
basın
Türkiye Türkçesi: basın
Azerbaycan Türkçesi: mätbuat
Başkurt Türkçesi: vakıtlı matbuğat
Kazak Türkçesi: baspasöz
Kırgız Türkçesi: basma söz mezgildṻ basma söz
Özbek Türkçesi: matbuàt
Tatar Türkçesi: vakıtlı mätbuğat
Türkmen Türkçesi: metbūğat
Uygur Türkçesi: mätbuat
Rusça: pressa peç'af
Kyrgyz—Turkish Dictionary
basın
1. alçalmak, basık hale gelmek; 2. ayakların biribirina çarpması yüzünden ön ayağı aksamak (at hakkında); at aygınan basındı : at aksamıya başladı : yürüken ayaklarını biribirine çarptı, topuk çarptı.