turklehceleri.org

band

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

band /balmˈɒɹəl/

1. takım, zümre
2. bando
3. dans müziği çalan orkestra
4. toplamak, bir kamp v.b.'nde bir araya gelmek, birleşmek
5. bağlamak, bir araya toplamak. beat the band (argo) mükemmel olmak
6. şaşırtıcı olmak.

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

band /bˈɑːmi/

1. şerit, bant, kordele
2. sargı
3. kemer
4. kayış
5. çizgi
6. çizgilerle süslemek.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

band

şerit
kayış
bant
kuşak
renk şeridi
türküm
grup
topluluk
(together ile) birleşmek
birlik olmak

Uzbek—English Dictionary (Dirks, 2005)

band

1: (Persian) occupied, taken; busy; chains, shackles; charm, spell. ~ bo'l- to be busy; to be taken, occupied. qo'lim ~ I'm occupied/busy. ~dan ozod qil- to free from chains.

2: (Persian) handle, stem, band, joint, link; chains; paragraph; line.

3: (Persian) captivity, confinement. ~ qil- to arrest; to constrain.


Last searches: