balah
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
balah
1. Bela, felaket, dert; cüretkâr, atak, atılgan; ilginç, cüretkâr. ~ğa kalğan: felakete uğrayan, başıbız ~ğa kalğandı: başımız belada; ne ~ adamsa sen: ne cüretkâr adamsın sen, ~ adam: ilginç adam; ne ~işlegense: ne halt karıştırdın.