turklehceleri.org

açuu

Kyrgyz—Turkish Dictionary

açuu

I,1. acı; ekşi, ekşilik, acılık, 2. yakıcı, aşındırıcı, ekkal; ağrı veren; 3. hiddet, öfke; ittin açuusu kuyrugunan bilinet; attın açuusu kulagınan bilinet ats.: köpeğin kızması kuyruğundan bilinir; atın kızması kulağından bilinir, açuu al- yahut açuu çıkar- : hıncını almak; açuusun itten aldı: hıncını köpekten aldı; bir colku açuuñdu ber: bu sefer affet; açuuñuzdu surap kaldık: kızmamanızı diliyoruz; sizden hiddetinizi merhamete çevirmenizi rica ediyoruz; açuusu keldi: o kızdı, hiddetlendi; açuu kıl- = açuulan = açuuña tiyip koydumbu? : ben seni kızdırdım mı? açuusu caman: hiddetli, çabuk kızan.


II, ekşime, tahammür etme.


III, 1. açma, kilitlenmiş şeyi açma; 2. aydınlatma, ifşa etme; ayıbın açuu: suçu aydınlatma, ifşa etme.


Last searches: