ayırılmak
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
ayırılmak
ayrılmak, kopmak, seçilmek. Urlukluk arpa ayırılğandı: tohumluk arpa ayrıldı, ayırılıb çıkmak: seçilip çıkmak, gönüllü öne çıkmak, adamladan ayırılıb bizni taba keledi: insanlardan ayrılarak bizim tarafa doğru geliyor, sürüvden ~: sürüden ayrılmak (kopmak), bu işde ullu gitçe ayırılmaydı: bu işte büyük küçük ayırımı yok, alayda col oña ayırıladı: orada yol sağa ayrılıyor, col ekige ayırılğan cerde: yolun ikiye ayrıldığı yerde, kol tutuşub ayırıldıla: el sıkışıp ayrıldılar, alay bıla ayırıldık: böylece ayrıldık, üyünden ayırılırğa unamaydı: evinden ayrılmak istemiyor, ala birbirlerinden ayırılmay caşaydıla: onlar birbirlerinden ayrılmaksızın yaşıyorlar, üyümden kalay ayırılayım?: evimden nasıl ayrılayım?, arabız ayırılğandı: aramız ayrıldı (açıldı), ögüz öldü, ortaklıkdan ayırıldı: öküz öldü, ortaklıktan ayrıldı (öküz öldü ortaklık bozuldu) (a.s.).