turklehceleri.org

aylanmak

Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)

aylanmak

ф. сөйл. әйләнү

Pure Turkish to Turkish (Kuleli)

aylanmak

1. Dolanmak, Dolaşmak, Dönmek (etrafında), Dönüşmek, Evrilmek, Gezmek

Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)

aylanmak

gezmek, dolaşmak, dönmek, dolaşmak, çevrilmek. Minib ~: binip gezmek, at bıla ~: at ile dolaşmak, uvğa ~: ava dolaşmak, avlanmak, calda ~: ırgatlıkta gezmek, calan ayak ~: yalın ayak dolaşmak, tögerek ~: çepeçevre dolaşmak, kendi ekseni etrafında dönmek, birgesine ~: beraberinde dolaşmak, konaklıkda ~: misafirlikte gezmek, alıp ~: alıp dolaşmak, ızından ~: peşinden dolaşmak, üynü tögereginde ~: evin çevresinde dolaşmak, köz aça ~: gözünü açmaya başlamak, biraz ~: biraz dolaşmak, köçüb ~: göçerlikte dolaşmak, boş ~: boş gezmek, havle ~: hayta hayta dolaşmak, atıla-satıla ~: atılıp-satılıp dolaşmak, arı-beri ~: öteye beriye dolanmak, urçukça ~: iğ gibi dönmek, birevge ~: başkası için çalışmak, bir canına ~: bir tarafına dönmek, hallolmak (mec.) ızına ~: geri dönmek, çüyresine ~: tersine çevrilmek, müyüşden ~: köşeden dönmek, acirge ~: aygıra gelmek (kısraklar için), buğağa ~: boğaya gelmek (inekler için), alalmay ~: alamadan dolaşmak, karağanlay ~: bakarak gezmek, keterge ~: gitmeye hazırlanmak, amanlık etib ~: kötülükte dolaşmak, calınçak bolub ~: yalvarıp gezmek, izleb ~: arayıp gezmek, içib ~: sarhoş gezmek, kaçıb ~: kaçıp dolüşmak, tonavul etib ~: soygunculuk yapıp dolaşmak, allı ~: iyiliği tutmak, dostluğu tutmak, artı ~: küsmek, münasebetini kesmek, arkasını döndürmek, haman aytıb ~: her yerde söyleyip gezmek, köbgeni ızına aylanñandı: şişliği geri dönmüş (inmiş), anı bıla meni tirmenibiz bir canına aylanadı: onunla benim değirmenimiz aynı yönde dönüyor, üynü terezeleri colğa aylanıbdıla: evin pencereleri yola bakıyor, cetmegen cerleri kalmay aylanadıla: gitmedik yer bırakmadan dolaşıyorlar, üy işlerge allı aylanñandı: ev yapmaya çok heveslenmiş, ev yapmaya çok kararlı, sabiy kömeden beri aylanñandı: çocuk kızamıktan geri dönmüş, bu sağatda anı çarhı allına aylanñan zamandı: şimdi onun çarkının öne döndüğü zamandır (deyim), aylanñan it ne süyek tabar, ne tayak tabar: dolaşan it ya kemik bulur, ya dayak bulur (a.s.) Aylanmalı dönemeçli. ~ col: dönemeçli yol.


Last searches: