ariv
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
ariv
güzel, iyi, münasip, uygun, temiz. ~ aytmak: güzel söylemek, güzellikle söylemek, ~ hat: güzel yazı, ~ körgüzmek: güzel göstermek, ~ kız: güzel kız, ~ bolmak: güzel olmak, oram ~ bolğandı: sokak güzel (temiz) olmuş, anı ~ kılığı bardı: onun güzel ahlakı var, ~ tilli: tatlı dilli, ~ közlü: güzel gözlü, kereklisiça ~ et: gerektiği gibi iyi yap, sen aythan, meñe da ~ körünedi: senin söylediğin, bana da uygun görünüyor, ~nu avruvu köb: güzelin hastalığı çok (d), ~ bolsa, kararğa aşhı, igi bolsa caşarğa aşhı: güzel olursa bakmak için yahşi, iyi olursa yaşamak için yahşi (a.s.), ~ közge, akıl cürekge: güzel göze, akıl kalbe (d).