turklehceleri.org

ZAAR

Kyrgyz—Turkish Dictionary

zaar

I, f. zehir; tekenin (yahut koçkordun) zaarı: iğdiş edilmemiş olan tekeden (koçtan) çıkan pis koku.


II, orto zaar: ortaca. şöyle böyle, orta derecede.


III, a. yahut tañ zaar (daha doğrusu saar) şafak, seher; tañ zaarınan turup: seher vaktında kalkarak.


Last searches: