Uvak
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
uvak
ufak, küçük. ~ ayaklı: küçükbaş hayvan, küçük ayaklı, ~ açxa: bozuk para, ~dan ~ bolup baradı: ufaktan ufak olup gidiyor, gittikçe ufalıyor, ~ gırmırla: ufak hırgürler, ~ xalkla: küçük halklar, ~ etmek: küçültmek, em ~: en küçük, otunlanı ~ uvak carığız: odunları küçük küçük doğrayınız, ~ suvla koşula ketip çerek bolurla (as): küçük sular birleşerek ırmak oluştururlar, ~ ullu barı: küçük büyük hepsi, ~ sabiy: küçük çocuk, ~ ~: yavaş yavaş, ~ ~ adamla cıyıla başladıla: yavaş yavaş insanlar toplanmaya başladılar, ~ sıltav: küçük bahane.
Last searches:
- küyüz,
- bukulmak,
- dombalan,
- tabşyrylmak,
- ykmak,
- tegir,
- Lokma,
- abızıratıv,
- Vabal,
- şaala,
- ongun,
- Havuz,
- -pa,
- kk,
- Biber,
- shirinturush,
- mötərizə,
- dingil,
- nalajedeýin,
- özbaşdaklyk,
- Cılkı,
- Uvak