Tüşmek
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
tüşmek
isabet etmek, düşmek, yuvakrlanmak, inmek, gelmek. Anı avurluğu maña tüşedi: onun yükü bana isabet ediyor, bayram şabat künñe tüşedi: bayram cumartesi gününe isabet ediyor, butuma kültüm tüşdü: bacağım morardı, kültüm ~: morarmak, sağatım cerge tüşdü: saatim yere düştü, üllesi avzundan tüşmeydi: piposu ağzından düşmüyor, sırtımdan bir tüş: sırtımdan bir insene, terezeden tüşdü: pencereden yuvarlandı, pencereden damladı (d), munu etgen saña tüşmeydi: bunu yapmak sana düşmüyor, esge ~: hatıra gelmek, aklına gelmek, esime tüşdü: hatırıma geldi, sınıp cerge tüşdü: kırılıp yere düştü, atdan tüşdü: attan indi, tavdan tüşüp keledile: dağdan inip geliyorlar, atdan sekirip tüşdü: attan atlayıp indi, hunanı başı bıla sekirip tüşdü: duvarın üzerinden atlıyarak indi, cerge kar tüşmey turadı: yere kar düşmeden duruyor, kış tüşdü: kış düştü, kış geldi, kabhanña ~: kapana düşmek, üslerine kıyınlık tüşgendi: üzerlerine felâket çökmüş, içime korkuv tüşdü: içime korku düştü, töşekge tüşgendi: yatağa düşmüş, halk cırla kağıtha tüşgendile: halk tünküleri yazıya geçinilmişler, kağıtha ~:yazıya geçmek, içine kayğı tüşgendi: içine telaş düştü, koluma alkın açha tüşmegendi: nenüz elime para düşmedi, tabı ~: uygun gelmek, münasip düşmek, tabı tüşse kelirme: uygun düşerse gelirim, capırakla cerge tüşedile: yapraklar yere düşüyorlar, allıma tüşse da körallık bolmam: önüme düşse de göremeyeceğim, konakla avtobusdan tüşdüle: misafirler otobüsten indiler.
Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)
tüşmek
düşmek; inmek I, 320, 456;II, 13, 81, 137; III, 5, 14, 65, 122, 129, 132, 378, 439